KIRKLARELİ (AA) – ÖZGÜN TİRAN – İstanbul'da yaklaşık 12 yıldır turizmle ilgilenen Ayça Özer, metropolün stresini Istranca Dağları'nın eteklerinde kurduğu lavanta tarlasında atıyor. Uzun yıllar İstanbul'da yaşayan 40 yaşındaki Özer, 5 yıl önce turizm sektöründeki işini sonlandırarak, lavanta yetiştiriciliği yapmaya karar verdi. Özer, eşine ait Kırklareli'nin Demircihalil köyündeki 82 dönümlük tarlanın 30 dönümüne lavanta ekerek, […]
KIRKLARELİ (AA) – ÖZGÜN TİRAN – İstanbul'da yaklaşık 12 yıldır turizmle ilgilenen Ayça Özer, metropolün stresini Istranca Dağları'nın eteklerinde kurduğu lavanta tarlasında atıyor.
Uzun yıllar İstanbul'da yaşayan 40 yaşındaki Özer, 5 yıl önce turizm sektöründeki işini sonlandırarak, lavanta yetiştiriciliği yapmaya karar verdi.
Özer, eşine ait Kırklareli'nin Demircihalil köyündeki 82 dönümlük tarlanın 30 dönümüne lavanta ekerek, üretimine başladı.
Yağmur, çamur demeden lavantalarının bakımlarını yapan Özer'in bir elinde makası diğer elinde çapası eksik olmuyor.
Halen İstanbul'da yaşayan ve yılın büyük bir bölümünü lavanta tarlasında geçiren Özer, hem stresten uzak kalıyor, hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de köyün kadınlarını istihdam ediyor.
– Lavantayla Bulgaristan'da tanıştı
Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların hayatın her alanında olduğunu, işini seven herkesin başarılı olabileceğini söyledi.
5 yıl önce gittiği Bulgaristan gezisinde lavantalar ile tanıştığını belirten Özer, 2 yıl önce de İstanbul'un stresinden uzaklaşıp, Istranca Dağlarının temiz havasından yararlanmak amacıyla eşinin köyündeki tarlasında lavanta yetiştiriciliğine başladığını anlattı.
Eğitim sürecinin ardından 12 yıl aktif bir şekilde turizm sektöründe çalıştığını vurgulayan Özer, lavanta yetiştiriciliğine merak saldığında turizm sektöründeki işini ise sonlandırdığını kaydetti.
Özer, lavantalarını bin bir emekle yetiştirdiğini belirterek, "Lavanta aslında bizim evimizin bahçesinde de yetişen bir bitki. Yaz boyunca çiçeklerini kestiğim, vazoma koyduğum ve kış boyunca çiçekleri ile bana eşlik eden bir bitkiydi. Lavantayı Bulgaristan'da keşfedince bir merak saldım, nasıl yetiştiriliyor acaba? diye. Sonrasında kendimi bu işin içerisinde buldum." dedi.
Her iş gibi lavanta yetiştiriciliğinin de zor olduğunu anlatan Özer, "Kadın olarak lavanta yetiştiriciliği zor mu derseniz, tabi ki her iş zor. Bir kadın ya da erkek olarak ayırmayı sevmiyorum. Çünkü ben de erkeklerin yaptığı çok ağır işlerde çalıştım. Kadın ya da erkek olarak ayırmayı sevmiyorum. İşini sevmek gerekiyor. İşini seven herkes başarılı olur." ifadelerini kullandı.
Tarlasında kadınlarla birlikte çalıştığını aktaran Özer, şöyle devam etti:
"Ben çiftçi kökenli değildim. Tarlayı, çiftçiliği, toprağı lavantalar ile öğrendim. Her gün yeni bir şey öğreniyorum, çok araştırıyorum ve emek veriyorum. Kendimle yarışıyorum. Yeni dikim yapacak çiftçi arkadaşlarımız ile aramızda hep dayanışma var. Bu işe yeni girecek olanlara da yardım etmeye her zaman hazırız."
Özer, bu yıl 30 dönümlük lavanta tarlasını 80 dönüme çıkarmayı hedeflediğini kaydetti.
Lavantanın tıp, kozmetik ve gıda gibi alanlarda kullanıldığını belirten Özer, girişimcilerin bu sektöre yönelebileceklerini sözlerine ekledi.